top of page
WhatsApp Görsel 2025-05-04 saat 12.52.34_3903279c.jpg

Türk Kültürü ve Mirası Vakfı'ndan
Türkçülük Günü İçin Önemli Kutlama

Geçtiğimiz gün, 3 Mayıs Türk dünyası için önemli bir gün olan Türkçülük Günü'ydü. Türkçülük bayramının geçmişi yaklaşık 80 yıl öncsine dayanıyor. Bu tarihî gün ilk kez 3 Mayıs 1944'te Topkapı Askeri Cezaevi'nde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere on mahkum tarafından kutlandı. Bu tarihten sonra söz konusu gün, daha geniş kitlelere yayılarak Türkçüler arasında yüksek bir bilinçle kutlanmaya başlandı ve bir gelenek hâline geldi.

3 Mayıs Türkçülük Günü
Türkçülük Günü'ne giden süreç 1942 yılında başladı. O dönemin Başbakanı milliyetçi düşüncelere sahip Şükrü Saraçoğlu olsa da SSCB, o yıllarda Türkiye'de komünist bir zemin oluşturmak için özel bir çaba harcıyordu. Ülkede komünizmin yayılması ve milliyetçi düşüncenin baskılanması, vatansever aydınları endişelendiriyordu. Dönemin önemli fikir insanlarından Nihal Atsız ve diğer aydınlar, bu sürecin durdurulması gerektiğini vurgulayarak “Bozkurt”, “Orhun” ve “Çınaraltı” gibi yayınlarda komünizm karşıtı yazılar kaleme aldılar.

Türk aydınlarının, Sovyetler Birliği örneğinde komünizmin Türk milliyetçiliğinin yok edilmesine yönelik bir ideoloji olduğunu anlatan makaleleri, birçok genci etkiledi. Zira 1930'larda işgal altındaki Azerbaycan'da binlerce insanın Türkçülük ve Turancılık görüşleri nedeniyle katledilmesi hafızalardaydı. Ancak komünistler örgütlenmeye devam ediyor ve sayılarını artırıyorlardı. Bu sırada Nihal Atsız, Şükrü Saraçoğlu'na açık bir mektup yazdı. Mektup, 1944 yılı Mart ayında “Orhun” dergisinde yayımlandı. Yazıda, Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in emriyle okul ve üniversitelerde komünizm propagandası yapan yayınların dağıtıldığı ve bunun için bağış toplandığı belirtiliyordu. Ayrıca, bu konuda Yücel'in en yakın destekçisinin ünlü yazar Sabahattin Ali olduğu vurgulanıyordu. Bu olay, Türkiye tarihine komünizm karşıtı en büyük miting olarak geçti.

"3 Mayıs, Türkçülük Tarihinde Bir Dönüm Noktasıdır"
Bakan Yücel ve Ulus gazetesinin başyazarı Falih Rıfkı Atay'ın teşvikiyle Sabahattin Ali, Nihal Atsız'a dava açtı. 26 Nisan 1944'te başlayan duruşma o kadar büyük ilgi gördü ki, mahkeme salonuna girmek isteyen kalabalık yüzünden hakimler içeri girmekte zorlandı. Duruşma devam ettirilemeyince süreç 3 Mayıs'a ertelendi.

Duruşmanın başladığı saatlerde milliyetçi gençler, Ankara'da büyük bir protesto yürüyüşü düzenledi ve Türkçülüğe karşı açılan davaların durdurulmasını talep etti. Hükümet, müdahale ederek gösteriyi dağıttı ve 165 öğrenciyi tutukladı. Tutuklulara ağır işkenceler yapıldı. Ancak beklenmedik bir şekilde 3 Mayıs'ta mahkeme, Nihal Atsız'ı da tutukladı. Atsız, hücrelerine ancak bir kişinin sığabildiği ve bu yüzden "tabutluk" denilen bir hapishaneye gönderildi.

Yıllar sonra Nihal Atsız, o günleri şöyle anlatacaktı: "3 Mayıs, Türkçülük tarihinde bir dönüm noktasıdır. O zamana kadar yalnız duygu ve düşünce olan, edebi ve bilimsel sınırları aşmayan Türkçülük, birdenbire geniş bir harekete dönüştü. 3 Mayıs Türkçülerin günü olsa da, ona bir bayram diyemeyiz. Çünkü yıllar sürecek büyük acılarımız o gün başladı. Ona bir yas günü demek de doğru değil. Zira bu gün, bize büyük bir sınav vererek yürekli ile yüreksizi ayırma fırsatı sundu. Türkçüler olarak 3 Mayıs'ı hatırlayalım ve yüceltelim."

29 Mart 1945'e kadar süren dava sürecinde, Türkiye siyasetinin 23 önemli ismi "vatan hainliği" suçlamasıyla tutuklandı. Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal gibi milliyetçi düşünceleriyle tanınan isimler, hapishanelerde ağır işkencelere maruz kaldı. Ancak süreç burada bitmedi.

Mahkumların avukatları, üst mahkemelere başvurarak müvekkillerinin beraatini talep etti. 31 Mart 1947'de tüm sanıklar beraat etti.

1954 yılından itibaren Nihal Atsız'ın önerisiyle her 3 Mayıs, Türkçülük Günü olarak anılmaya başlandı.

Türk Kültürü ve Mirası Vakfı'nın Katkısı
Türkçe konuşan halkların kültürünü ve mirasını tanıtmak için önemli çalışmalar yürüten Türk Kültürü ve Mirası Vakfı da her yıl 3 Mayıs'ı renkli etkinliklerle kutluyor. Bu yıl da gelenek bozulmadı.

Geçtiğimiz gün Bakü'de, M. Magomayev Azerbaycan Devlet Filarmoni Salonu'nda Azerbaycan Kültür Bakanlığı, Türk Kültürü ve Mirası Vakfı ve Filarmoni'nin ortak organizasyonuyla Türk Dünyası Dayanışma Günü kapsamında "Birlik Ruhu" adlı bir konser düzenlendi.

Etkinlikte bir konuşma yapan Türk Kültürü ve Mirası Vakfı Başkanı Aktoti Raimkulova, vakfın faaliyetlerini anlatarak konserin düzenlenmesinde emeği geçen Azerbaycan Kültür Bakanlığı'na teşekkür etti.

Şefler Yalçın Adıgözeloğlu ve Kanat Ömerov (Kazakistan) yönetiminde Niyazi Devlet Senfoni Orkestrası ve "Turan" Etnofolklor Topluluğu sahne aldı. Konserde Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye, Macaristan, Özbekistan ve Türkmenistan halk şarkıları ile bestecilerin eserleri seslendirildi.

bottom of page