top of page
8_edited.jpg

Aktotı RAİMKULOVA 
Türk Kültürü ve Mirası Vakfı Başkanı

Sayın Raimkulova, "Asya Avrupa" dergisi okurları için kendiniz hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?

1964 yılında Almatı’da doğdum. Kültüre ve sanata olan sevgim çocukluk yıllarımda başladı ve hem meslek hayatımı hem de kişisel yaşam tarzımı derin bir şekilde etkiledi. Babam yazardı, annem ise Kazak Sovyet Ansiklopedisi’nde bölüm müdürü olarak çalışıyordu. Bu entelektüel ortam, yaratıcı kimliğimin gelişmesinde büyük bir rol oynadı. Sanat alanındaki ilk adımlarıma Almatı Devlet Konservatuvarı’nda attım. 1987 yılında Kurmangazı adlı Almatı Devlet Konservatuvarı’nın Tarih ve Teori Fakültesi’nden "besteci, piyanist, müzik öğretmeni, konser piyanisti ve solist" unvanlarıyla mezun oldum. Daha sonra Uluslararası İşletme Akademisi’ne devam ederek işletme alanında yüksek lisans yaptım ve ardından doktora tezimi savundum.

Meslek hayatıma 1990 yılında öğretmen olarak başladım. Uzun yıllar boyunca Kurmangazı Konservatuvarı’nda çeşitli görevlerde bulundum. Burada bölüm müdürü, doçent ve rektör yardımcısı oldum. 2014 yılından sonra Kazakistan Cumhuriyeti Kültür ve Spor Bakanlığı’nda Kültür ve Sanat Dairesi müdürü, Kültür Komitesi başkanı ve Kültür ve Spor Bakanı yardımcısı olarak yönetici pozisyonlarında görev yaptım. 2019 - 2022 yılları arasında Kazakistan Cumhuriyeti Kültür ve Spor Bakanı vazifesini üstlendim. 2022 yılının Nisan ayında, Kazak sanatının önde gelen kurumlarından biri olan "Kazakkonsert" Devlet Konser Organizasyonu’nun müdürü olarak atandım.

2023 yılının 3 Kasım’ında Astana’da düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) 10. Zirvesi’nde üye ülkelerin devlet başkanlarının kararıyla, Türk Kültürü ve Mirası Vakfı Başkanı görevi tarafıma verildi. Öte yandan besteci olarak da yaratıcı faaliyetlerimi sürdürüyorum. "El Baqıtı", "Apple of Peace", "Kökjal" kantatları, "Tolğau", "Dala Sırı" ve "Jamilya" senfonik şiirleri, iki perdelik "Aspanköşi" balesi ayrıca "Alatau" piyano eseri ve birçok tiyatro ile sinema müziğinin bestecisiyim. Sanata verdiğim katkılar nedeniyle "Qurmet" nişanı ile ödüllendirildim ve 2010 yılında Kazakistan’ın “Emektar Sanatçısı” ünvanını aldım. Şu anda Türk Kültürü ve Mirası Vakfı Başkanı olarak, Türk halklarının kültürel değerlerini tanıtmak, sanat ile kültürün gelişimine katkı sunmak için çalışıyorum. Sanat bir halkın ruhudur; varlığını yansıtan bir aynadır. Bu nedenle kültürel mirasımızı koruyarak gelecek nesillere aktarmak en büyük sorumluluğumuzdur.

Şimdi ise başkanı olduğunuz Türk Kültürü ve Mirası Vakfı’nın (TMİF) kuruluş tarihi, amacı ve faaliyetleri hakkında bilgi almak isteriz.

Türk Kültürü ve Mirası Vakfı (TMİF), Türk halklarının zengin kültürel mirasını korumak, araştırmak ve tanıtmak amacıyla kurulmuş uluslararası bir teşkilattır. Vakıf, Türk dünyasının ortak kültürel değerlerini yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak yönünde önemli projeler yürütmektedir.

Vakfın kurulma fikri daha önceki dönemlere dayansa da, Türk Devletleri Teşkilatı’nın Bişkek Zirvesi’nde -23 Ağustos 2012’de- Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye devlet başkanlarının onayıyla resmî bir statü kazanmıştır. Vakfın merkezi Azerbaycan Cumhuriyeti’nin başkenti Bakü şehrindedir. 11 Eylül 2015’te Astana’da düzenlenen Zirve toplantısında Günay Efendiyeva, Vakfın ilk başkanı olarak atanmış ve kurum resmi faaliyetlerine başlamıştır. 3 Kasım 2023’te Astana’da gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı’nın 10. Zirvesi’nde ise üye ülkelerin devlet başkanlarının kararıyla şahsım, Türk Kültürü ve Mirası Vakfı Başkanı görevine getirildim.

Vakıf, Türk kültürü ve mirasının korunması, araştırılması ve geliştirilmesi yönünde öncü bir rol üstleniyor. Bilimsel araştırmalar, kültürel mirasın restorasyonu, uzman yetiştirme programları, konferanslar, sergiler ve akademik yayınlar gibi geniş kapsamlı projeler yürütüyoruz. Aynı zamanda, "Türk Dünyasının Geleceği - 2040" ve “TURKTIME” gibi Türk halkları arasındaki tarihî, kültürel ve manevi bağları güçlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

2024 yılı, Vakfımız için verimli ve önemli projelerle dolu bir yıl oldu. Restorasyon ve müzeye dönüştürme çalışmaları, bilimsel araştırmalar, eğitim faaliyetleri ve sanatsal projeler kapsamında toplamda 75’ten fazla büyük ölçekli projeyi başarıyla tamamladık. Özellikle Astana Zirvesi Bildirisi’nde verilen görev doğrultusunda, Kırgızistan’ın büyük şairi Alıkul Osmonov’un Bişkek’teki müze-evini restore ettik. Türk kültürel mirasını tanıtmak amacıyla çok dilli kataloglar hazırlıyoruz ve yakın zamanda bunu dijital platforma taşımayı planlıyoruz. Ayrıca, UNESCO ile iş birliği çerçevesinde Türk destanları ve geleneksel sanat türlerini kapsayan çok uluslu adaylık başvurularını koordine ediyoruz. Alpamıs Destanı gibi önemli eserler üzerine uluslararası konferanslar düzenleyerek somut olmayan kültürel mirasımızı dünya sahnesine çıkarıyoruz.

2024 yılı boyunca Türk Devletleri Teşkilatı, TÜRKSOY ve Türk Akademisi ile iş birliği içinde Türkmenistan’ın Anev şehrinin 2025 yılı için "Türk Dünyası Kültür Başkenti" ilan edilmesine yönelik etkinlikleri destekledik. UNESCO himayesinde düzenlenen "Türk Dünyasının Tarihi ve Kültürel Mirasının Araştırılması ve Korunması" konulu uluslararası konferansa katkı sunduk. Aynı zamanda, Kazakistan’ın Tamgalı ve Kulan yerleşim bölgelerindeki kültürel miras alanlarının yönetimine dair kapasite artırma programlarını hayata geçirdik.

Bunlara ek olarak, "Türk Edebiyatının İncileri" ve "Türk Dünyasının Önemli Şahsiyetleri" gibi kitap serilerimiz aracılığıyla edebî mirasımızı öne çıkarıyor, “TurkDiscovery” adlı YouTube kanalımız üzerinden medya ve tanıtım faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Kanalımız, 2024 yılı sonuna kadar 85 video içeriği, 3,6 milyon izlenme ve 20 binden fazla sürekli takipçi ile geniş bir kitleye hitap etmeye devam ediyor. UNESCO’nun 2024-2025 yıllarını Kaşgarlı Mahmud’a ve Divânu Lügâti't-Türk’e adaması vesilesiyle bu değerli eseri tanıtmak amacıyla uluslararası sergiler düzenledik. Bişkek’te başlayan sergi, 2025 yılı boyunca Türk dünyasındaki çeşitli kültür kurumlarında sergilenecek. Ayrıca, UNESCO’nun Paris’teki merkezinde düzenlenen bilimsel konferans büyük ilgi gördü ve bu kapsamda eserin Azerbaycan Türkçesi ve Rusça çevirileri yayımlandı.

Vakıf olarak, uluslararası toplantıları yakından takip ediyor ve Türk dünyasının ortak geleceğine yönelik girişimlere aktif olarak katkı sunuyoruz. 6 Kasım’da Bişkek’te düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Konseyi’nin 11. Zirvesi’nde Vakfımızın faaliyetleri, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Japarov tarafından özellikle takdir edildi. Zirve sırasında Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev, Özbekistan’ın Vakfımıza tam üye olacağını açıkladı; Türkmenistan ise gözlemci statüsüyle Vakıfta yer almaya hazır olduğunu bildirdi.

2024 yılı için iş planımızda 25 proje öngörülmüş olsa da, bu sayının üç katından fazlasını gerçekleştirerek 75’ten fazla projeyi başarıyla tamamladık. Türk Kültürü ve Mirası Vakfı olarak, Türk dünyasının ortak kültürel mirasını koruma ve tanıtma misyonumuzu daha da ileri taşımakta kararlıyız.

Türk Kültürü ve Mirası Vakfı, uluslararası iş birlikleri kapsamında hangi faaliyetleri yürütüyor?

Türk Kültürü ve Mirası Vakfı, Türk halklarının zengin kültürel mirasını korumak, geliştirmek ve tanıtmak amacıyla uluslararası iş birlikleri kurarak çeşitli projeler yürütüyor. Vakıf, Türk devletleri arasında kültürel ilişkileri güçlendirmek için uluslararası kuruluşlar, bilimsel kurumlar ve kültür enstitüleriyle stratejik girişimlerde bulunuyor.

Vakfın Tüzüğü’ne göre Vakıf Meclisi üyeleri, üye devletlerin kültür bakanları düzeyinde belirlenir. 2024 yılında Azerbaycan Cumhuriyeti, Vakıf Meclisi’ne başkanlık etmiş ve bu vesileyle Azerbaycan Kültür Bakanlığı’na Vakfın faaliyetlerine sunduğu değerli katkılar için teşekkürlerimizi iletiyoruz. 2025 yılında ise Kazakistan, Vakıf Meclisi başkanlığını üstlenmiştir. Bu çerçevede, 2025 yılının Şubat ayında Astana’da düzenlenen Vakıf Meclisi toplantısında 2025-2026 yıllarına dair stratejik planlar onaylandı ve Türk kültürünün korunması ile geliştirilmesine yönelik girişimler tartışıldı.

Türk Kültürü ve Mirası Vakfı, uluslararası kuruluşlarla iş birliği yaparak birçok önemli proje gerçekleştiriyor. Vakfın temel amacı, Türk dünyasının kültürel mirasını korumak, küresel ölçekte tanıtmak ve uluslararası bilimsel-kültürel bağları güçlendirmektir. Bu kapsamda Vakıf, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Uluslararası Türk Akademisi, TÜRKSOY, TÜRKPA ve Türk Yatırım Fonu gibi kuruluşlarla ortak çalışmalar yürütüyor. Bu iş birlikleri çerçevesinde kültürel değişim programları düzenleniyor; edebiyat, sanat ve gelenekleri tanıtan etkinliklerle Türk kültürü dünya kamuoyuna sunuluyor. Aynı zamanda, ortak tarih ve kültürü araştıran bilimsel projeler gerçekleştiriliyor. Vakfımız, UNESCO ile de yakın iş birliği içinde Türk dünyasına dair projeler hazırlıyor. Bu bağlamda tarihi anıtların korunması, kültürel mirasın tanıtılması ve kültürlerarası diyaloğun geliştirilmesine yönelik girişimler hayata geçiriliyor. UNESCO’nun kültürel ve eğitim programlarında aktif olarak yer alan Vakıf, Türk kültürünü tanıtmak amacıyla sergiler, seminerler ve uluslararası konferanslar düzenliyor.

Vakfın diğer uluslararası kuruluşlarla iş birliği kapsamında son bir yıl içinde devlet kurumları, üniversiteler ve medya platformları da dahil olmak üzere yaklaşık 12 farklı kurumla iş birliği protokolleri imzalandı. Bu anlaşmalar sayesinde Vakıf, uluslararası düzeyde kültürel projeler gerçekleştirme imkanı buldu; konferanslar, forumlar, festivaller, restorasyon çalışmaları ve müze projeleri düzenleyerek Türk dünyasının kültürel mirasını küresel ölçekte tanıttı. Bilim ve eğitim alanında da Vakıf, dünyanın çeşitli üniversiteleri ve akademik kurumlarıyla güçlü ortaklıklar kurdu. Türk kültürü, tarihi, gelenekleri ve sanatı üzerine ortak bilimsel araştırmalar yapılıyor; konferanslar, sempozyumlar ve akademik buluşmalar düzenleniyor. Özellikle Türk kültürünün yeniden canlandırılması amacıyla uluslararası akademik konferanslar düzenleniyor, öğrencilere ve araştırmacılara staj programları ve eğitim kursları sunuluyor.

Türk Kültürü ve Mirası Vakfı, uluslararası platformlarda da aktif rol oynuyor. Vakıf, VI. Küresel Kültürlerarası Diyalog Forumu, Kazakistan-Azerbaycan Turizm Forumu, UNESCO çerçevesinde düzenlenen "Türk Halklarının Geleneksel Giyim Kültürü ve Takı Sanatı" sergisi, Kazakistan’ın Astana şehrinde düzenlenen V. Dünya Göçebe Oyunları, Almatı’da gerçekleştirilen IV. Türk Dilli Gazeteciler Medya Forumu ve Cenevre’de yapılan "Türk Dünyası Haftası" gibi birçok uluslararası projeye katıldı. Bunlara ek olarak, Vakfın önemli girişimlerinden biri Kırgızistan Ulusal Tarih Müzesi’nde Mahmud Kaşgari’nin hayatı ve mirasına adanan serginin düzenlenmesidir. 2025 yılının Şubat ayında Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi’nde de sergilenen bu koleksiyon, yıl boyunca Azerbaycan, Türkiye, Özbekistan ve Macaristan’da da izleyicilere sunulacak.

Genel olarak, Türk Kültürü ve Mirası Vakfı, uluslararası kuruluşlarla yürüttüğü iş birlikleri sayesinde Türk dünyasının kültürel mirasının korunması, araştırılması ve tanıtılması süreçlerinde önemli bir rol üstleniyor. Vakfın gerçekleştirdiği bilimsel, eğitim, restorasyon ve kültürel projeler yalnızca Türk dünyası için değil, tüm dünya kültürel mirasının zenginleşmesine de değerli katkılar sunuyor.

Türk dünyasının kültürel bağını güçlendirmek yönünde Vakfın gelecek plan ve projeleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Kasım-Jomart Tokayev’in "TURKTIME" girişimi tam da bu hedeflere dayanıyor. "TURKTIME" programı çerçevesinde geleneksel değerlerin korunması, kültürel iş birliğinin geliştirilmesi, eğitim ve bilimsel araştırmaların güçlendirilmesi, yatırım ve güven temelinin oluşturulması, Türk dilli ülkeler arasında medya iş birliğinin artırılması ve enerji ilişkilerinin güçlendirilmesi gibi sekiz temel hedef belirlendi. Vakıf, bu hedeflerin gerçekleştirilmesi amacıyla uluslararası kuruluşlar, bilimsel kurumlar ve kültür enstitüleriyle yakın iş birliği içinde faaliyetlerini sürdürüyor.

2025 yılında da Türk dünyasının kültürel mirasının korunması, tanıtılması ve küresel ölçekte yaygınlaştırılması yönünde etkili çalışmalar yapılacağına inancımız tam. Bu doğrultuda, 2025-2026 yıllarında restorasyon ve müze projeleri, bilimsel ve akademik faaliyetler, eğitim programları ve sanatsal projeler kapsamında çalışmalarımızı daha da genişletmeyi hedefliyoruz.

Bu çerçevede, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde yer alan Fuzuli ilçesindeki Göçahmedli köyündeki caminin restorasyon çalışmalarına başlanması ve "Türk Dünyasında Ozan-Âşık Sanatı: Âşık Alesker Mirası" konulu uluslararası bilimsel konferansın Üzeyir Hacıbeyli adına düzenlenen XVII. Uluslararası Müzik Festivali kapsamında organize edilmesi planlanıyor.

Kazakistan’ın Cambıl bölgesinde bulunan ve Türk dünyasının en eski yerleşim yerlerinden biri sayılan Kulan şehrinin müzeye dönüştürülmesi, tarihi rekonstrüksiyon çalışmaları ve uygulamalı seminerleri kapsayan "Botay ve Turan - Türk Dünyasının İncisi" adlı bilimsel seminerin düzenlenmesi de önümüzdeki dönemde hayata geçirilecek projeler arasındadır. Ayrıca, Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Kütüphanesi’nde korunan XII. yüzyıla ait "Altın Kur’an" kitabının restorasyonu öngörülüyor. Kırgızistan’da ise "Karahanlılar Sarayı" projesi kapsamında restorasyon ve müzeye dönüştürme çalışmaları yapılacak; ayrıca "Kızıl Nehir” adlı tarihî anıt üzerinde arkeolojik koruma çalışmaları gerçekleştirilecek.

Bunlara ek olarak, Issık Gölü’nde düzenlenecek "Ruh Sanat" Uluslararası Geleneksel Müzik Festivali’ne destek verilerek Türk dünyasından genç sanatçıların eserlerini sergilemeleri, geleneksel müziklerini tanıtmaları ve kültürel deneyimlerini paylaşmaları için imkân sağlanacak.

Türkiye’de, Gaziantep şehrinde Türk Kültürel Mirasının Stratejik İş Birliği Konferansı’nın düzenlenmesi, ayrıca Türk dünyasındaki taşınmaz kültürel miras varlıklarına dair deneyim paylaşımına yönelik eğitim programının ikinci aşamasının hayata geçirilmesi planlanıyor.

Ayrıca, Türk dünyasındaki tarihi, kültürel ve manevi bağları güçlendirmek amacıyla "TurkDiscovery" YouTube kanalı aracılığıyla medya ve kültürün tanıtılması yönünde faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Aynı zamanda Macaristan’daki Türk kültürel mirasının dijitalleştirilmesi ve dijital belge arşivinin oluşturulması çalışmalarına başlanacak. Vakfın faaliyetleri yalnızca kültürel girişimlerle sınırlı değil; aynı zamanda bilimsel araştırmalar, eğitim projeleri, tarihî anıtların restorasyonu ve dijital teknolojiler aracılığıyla Türk kültürel mirasının dünya çapında tanıtılması gibi alanları da kapsıyor. Önümüzdeki yıllarda Vakıf, bir dizi stratejik öneme sahip projeyi hayata geçirmeyi planlıyor.

Bu doğrultuda, UNESCO’nun Dünya Kültürel Miras Listesi’ne alınmış veya Türk devletlerinin ulusal mirasına ait kültürel ve doğal miras alanları, ayrıca somut olmayan kültürel miras örneklerini kapsayan çok dilli bir katalog hazırlanıyor. Söz konusu katalog, "TurkHeritage" adlı dijital platformanın temelini oluşturacak. Bu yöndeki çalışmalar geçen yıl başlatıldı ve şu anda hızla devam ediyor.

Türk Devletleri Kültür Bakanları Daimi Konseyi’nin kararı ile 2025 yılı için Aktau “Türk Dünyası Kültür Başkenti" ilan edildi. Bu kapsamda, Uluslararası Folklor Araştırmacıları Konferansı düzenlenecek ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Sayın Ş. Mirziyoyev’in talimatıyla Türk Devletleri Teşkilatı’nın faaliyet planına dahil edilen "Türk Folklorunun Çok Uluslu Derlemesi" yayımlanacaktır. Bilindiği üzere, 2026 yılında Bakü’de düzenlenen Birinci Türkoloji Kurultayı’nın 100. yıl dönümü kutlanacak. Bu anlamlı yıl dönümü vesilesiyle UNESCO’nun Paris’teki merkezinde Dünya Türkologları Sempozyumu’nun düzenlenmesi planlanıyor ve bu doğrultuda Azerbaycan ile Türk dünyasının bilim kurumlarıyla ortak etkinlikler kapsamında hazırlık çalışmalarına başlandı. Belirtilen tüm bu etkinliklerin Türk dünyasının kültürünü, mirasını, tarihini ve manevi değerlerini korumak, geliştirmek ve gelecek nesillere aktarmak konusunda büyük katkı sağlayacağına olan inancımız tamdır.

Son olarak, Türk dünyasının genç bilim insanlarına yönelik gerçekleştirdiğiniz faaliyetler hakkında da bilgi verebilir misiniz?

Vakfın en önemli girişimlerinden biri, Türk dünyasının genç araştırmacıları, bilim insanları ve sanatçıları için staj eğitimi ve akademik gelişim programlarının düzenlenmesidir. Bu programlar, genç uzmanlara Türk kültürü, tarihi ve mirası alanında araştırmalar yapma imkânı sunarken, mesleki becerilerinin gelişimine de katkı sağlıyor.

2024 yılında Türkiye’nin İstanbul şehrinde Türk kültürel mirasının yönetimine dair staj programı düzenlendi ve bu programa Vakfa üye ülkelerin ulusal kültürel miras alanlarının yöneticileri davet edildi. Benzer programlar Kazakistan’ın tarihî Tamgalı ve Kulan şehirlerinde de gerçekleştirildi; genç bilim insanlarına ve araştırmacılara tarihi ve kültürel alanlarda saha çalışmaları yapma imkanı tanındı. 2025 yılında ise bu programların kapsamı genişletilecek ve tüm Türk devletlerinde düzenlenmesi planlanıyor.

Gençlere yönelik bir diğer önemli girişim, Türk Devletleri’nin ulusal üniversitelerinde Türk Mirası Merkezleri’nin kurulmasıdır. 2025 yılından itibaren bu merkezlerin Türk devletlerindeki yükseköğretim kurumları bünyesinde açılması planlanıyor. Söz konusu merkezler, genç akademisyenler ve araştırmacılar için Türk kültürünü incelemek, bilimsel projeler yürütmek ve uluslararası akademik topluluklarla iletişim kurmak açısından geniş olanaklar sunacak. Aynı zamanda, Türk dilli ülkelerin yükseköğretim kurumlarında ortak yüksek lisans ve doktora programlarının açılması da gündemdeki öncelikler arasındadır. Bu girişim, genç bilim insanlarına Türk medeniyeti ve kültürel mirasını daha derinden inceleme imkânı sağlayacak.

Vakfımız, kültürel etkileşimi güçlendirmek amacıyla uluslararası sergiler, festivaller ve konferanslar düzenlemeye devam ediyor. Türk dünyasının genç yazarlarını desteklemek için 2024 yılında "Türk Edebiyatının İncileri", "Türk Edebiyatının Akademik Hazineleri" ve "Türk Dünyasının Önemli Şahsiyetleri" adlı özel kitap serilerinin yayınına başlandı. Bu girişim kapsamında Kazak çocuk edebiyatının klasiklerinden Berdibek Sokpakbayev’in ünlü "Adım Koja" eseri, Türkmen halkının büyük şairi Mahtumkulu Firaki’nin "Âşığım" adlı şiir derlemesinin Azerbaycan Türkçesine çevirisi ve Azerbaycan edebiyatının önemli ismi Mehmed Fuzuli’nin "Fuzuli, 530 Beyit" adlı eserinin Kazak diline çevrilmiş versiyonu yayımlandı. Önümüzdeki yıllarda bu kitap serisi kapsamında Türk dünyasının diğer tanınmış yazarlarının eserleri de çeşitli Türk dillerine çevrilerek daha geniş bir okur kitlesine sunulacak.

Vakfın genç akademisyenlere yönelik bir diğer büyük projesi, UNESCO’nun Paris’teki merkezinde düzenlenecek Dünya Türkologları Sempozyumu’dur. Bu sempozyum, 2026 yılında Bakü’de düzenlenen Birinci Türkoloji Kurultayı’nın 100. yıl dönümüne adanacak ve genç Türkologlara araştırmalarını uluslararası düzeyde sunma, dünya bilim camiasıyla fikir ve bilgi alışverişi yapma imkanı tanıyacak. Vakfın 2025-2026 yıllarına dair stratejik planları çerçevesinde Türk dünyasının genç nesline yönelik destek projeleri daha da genişletilecek. Gençlerin bilimsel araştırmalarda aktif katılımını sağlamak, yaratıcı ve entelektüel potansiyellerini geliştirmek için yeni girişimler hayata geçirilecek. Türk Kültürü ve Mirası Vakfı, önümüzdeki yıllarda gençlere yönelik eğitim, akademik ve kültürel projeleri artırarak onları Türk dünyasının gelecek liderleri olarak yetiştirmeye özel önem verecek.

Vakit ayırıp sorularımızı cevapladığınız için teşekkür ederiz.

bottom of page