
Türk Dünyası'nın Sualtı Kültürel Mirası Kemer’de Masaya Yatırıldı
Akdeniz Üniversitesi, Sualtı Arkeolojisi Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Kemer Tanıtım Vakfı (KETAV) tarafından düzenlenen 24. Uluslararası Kemer Sualtı Günleri kapsamında, “Türk Dünyasında Sualtı Kültürel Mirasın Korunmasına Yönelik Özel Oturum”, 17 Mayıs 2025 tarihinde Türk Kültür ve Miras Vakfı (TKMV) ve TİKA'nın destekleriyle gerçekleştirildi.
Oturum, TKMV Başkanı Aktotı Raimkulova’nın gönderdiği açılış mesajının, Proje Müdürü Nuri Aksu tarafından okunmasıyla başladı. Raimkulova, konuşmasında sualtı kültürel mirasının korunmasının, Türk dünyasının ortak tarihi belleğinin gün yüzüne çıkarılması açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak, bu alanda ortak projeler geliştirilmesi çağrısında bulundu.
Program, TKMV Proje Müdürü Nuri Aksu’nun moderatörlüğünde altı ülkenin sunumlarıyla devam etti:
Azerbaycan Kültür Bakanlığı’ndan toplantıya katılan Mahir Gahramanov sunumunda, Azerbaycan'da sualtı arkeolojisinin üç dönemlik tarihçesini aktardı. Bayıl Kalesi (Sabayıl Kasrı) ve Hazar Denizi kıyısındaki önemli kalıntılarla ilgili çalışmalardan bahsedilen sunumda, 1938’den bu yana sürdürülen çalışmalarda 4000’den fazla tarihi objenin tespit edildiği belirtildi. Gahramanov’a göre 2024 yılında yeniden başlatılan çalışmalarda, Hazar Arkeoloji Ekspedisyonu ile Pirallahı ve Zira bölgelerinde batık gemiler ve Orta Çağ seramikleri keşfedildi.
Esik Devlet Tarihi ve Kültürel Müzesi Koruma Alanı’ndan Dosım Zikiriyai’nın Kazakistan’daki sualtı mirası çalışmalarına dair konuşmasında ise,, Mangistau bölgesi, Ketikkala Limanı ve Fort-Şevçenko gibi önemli sualtı miras alanları tanıtıldı. 2020’de Hazar Denizi’nde keşfedilen tarihi petrol tankerinin, ülkenin sualtı mirasına olan ilgiyi artırdığını belirten Zikiriyai, ayrıca, Sarayşık Ortaçağ Kenti gibi kısmen su altında kalmış bölgelerde yapılan çalışmaları da aktardı. Sunumda, Kazakistan’daki kültürel dalış turizminin potansiyeli vurgulandı.
Kırgızistan Kültür, Enformasyon ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Uzmanı Aiperi Stanalieva sunumunda, Issık Gölü’nün kuzey kıyısında 2023–2024 yıllarında yürütülen araştırmaları ele aldı. Toru-Aygır bölgesinde yapılan sonar taramaları ve dalışlar sonucunda, tuğla yapılar, tandırlar ve endüstriyel kompleks kalıntıları tespit edildiğini kaydeden Stanalieva, araştırmalarda, geç Orta Çağ dönemine ait seramikler ve hayvan kemikleri bulunduğunu ekledi. Fotogrametri ve 3D modelleme tekniklerinin kullanıldığı çalışmalarda, yapıların korunması ve yeniden inşası için dijital altyapı geliştirildi.
Akdeniz Üniversitesi, Sualtı Arkeolojisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve 24. Uluslararası Kemer Sualtı Günleri’nin düzenleyicisi Doç. Dr. Hakan Öniz sunumunda, Uluburun ve Gelidonya batıkları gibi uluslararası bilinirliğe sahip arkeolojik keşiflerden bahsederek Türkiye’nin sualtı miras çalışmalarına dair tecrübesini katılımcılara aktardı. Türkiye’nin UNESCO kriterlerine uygun olarak yürüttüğü sualtı koruma politikaları ve eğitim programları paylaşan Doç. Dr. Öniz,. Türk dünyasından gelen katılımcılara Türkiye’nin sualtı mirası alanındaki tecrübesini paylaşma teklifinde bulundu. Doç. Dr. Öniz, bu özel oturumun düzenlenmesinden ötürü Türk Kültür ve Miras Vakfı’na teşekkür etti.
Macaristan’daki sualtı mirası çalışmalarını anlatan Arpad Müzesi’nden Dr. Attila Toth, Tuna Nehri’nde yürütülen çalışmalar kapsamında Osmanlı dönemine ait sualtı yapılarının belgelenmesine odaklandı. Nehir yatağındaki batık kalıntılar ve köprü temelleri, Türk-Macar ortak tarihine ışık tuttuğunu ifade eden Toth, ayrıca öğrencilerle gerçekleştirilen saha uygulamaları ve dijital haritalama projelerinden örnekler verdi.
Özbekistan Miras Kurumu’ndan Bakhtiyor Amatov, konuşmasında Aral Gölü ve çevresindeki tarihi yerleşim alanlarının değişen su seviyeleriyle birlikte nasıl su altında kaldığından bahisle burada gelişmekte olan turizm faaliyetlerinden bahsetti. Amatov, bu toplantıyı düzenleyen Türk Kültür ve Miras Vakfı’na teşekkürlerini iletirken bu kapsamdaki çalışmaların ve işbirliklerinin artarak devam etmesinden duyduğu heyecan ve memnuniyeti dile getirdi.
Özel oturumun ardından Türk dünyasından ve uluslararası kurumlardan uzmanların katılımıyla Türk dünyasında sualtı kültürel mirasıyla ilgili ortak vizyon geliştirmek amacıyla yuvarlak masa toplantısı düzenlendi. Yuvarlak masa toplantısının açılışında Doç. Dr. Hakan Öniz ve Nuri Aksu, altyapı, finansman, eğitim ve iş birliği konularının önemine dikkat çekti. Katılımcılar; Türk Dünyasındaki ilgili kurumların Türkiye’nin deneyimlerinden faydalanma arzusunu dile getirdi, Türkiye’nin Gelibolu batıkları gibi miras alanlarının uluslararası düzeyde daha çok tanıtılması gerekliliği, Kırgızistan’da sualtı miras uzmanlığının geliştirilmesi ve turizm potansiyelinin güçlendirilmesi, Kazakistan ve Özbekistan ile sualtı miras alanındaki iş birliği olanaklarını değerlendirildi.
Ayrıca, gezici sergiler ve ortak sempozyumlar düzenlenmesi, CMAS çatısı altında ileri dalış eğitimleri, ortak Avrupa projeleri, sualtı fotoğrafçılığı atölyeleri, öğrenci ve laboratuvar değişimleri, Türk devletlerindeki ilgili kurumlarla sualtı miras konusunda yılda en az bir ortak toplantı yapılması gibi fikirler ortaya kondu. Katılımcılar, sualtı kültürel mirasının tanıtımı için dijital veri tabanı oluşturulmasını ve en iyi uygulama örneklerinin paylaşılmasını önerdi. Toplantı, ortak kültürel mirasın korunmasında uluslararası iş birliğinin artırılması yönünde güçlü bir irade ve ortak hareket çağrısıyla son buldu. Toplantıda dile getirilen öneriler, Türk Kültür ve Miras Vakfı tarafından raporlanarak Türk Dünyasındaki kurumlarla paylaşılacak ve bu alandaki birikimin artırılması amacıyla Türk Dünyası Sualtı Miras Ağı kurulması teklif edilecek.